24 Mayıs 2014 Cumartesi

       SYMBOLİSM - SEMBOLİZM 
  

Farklı anlamlara gelen ya da farklı ögeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. 


Simgecilik olarak da adlandırılan sembolizm, hem gerçeği gösteren hem de onun sınırlarını 

aşma isteğine cevap veren bir sanat akımıdır. 1870 yılına doğru Fransa ve Belçika’da

Natüralizme ve Parnasse akımına bir tepki olarak ortaya çıktı. Dış dünyanın görüntülerini so­mut

nesnel gerçeklikleriyle değil, bu görüntülerin sezgilerinden, yansıyan nitelikler aktarılır .



Sembolistler, duygu ve heyecanları sembolik kelimelerin müziğiyle anlatmaya çalışır. Ayrıca 

şiiri, açıklayıcı işlevinden ve kalıplaşmış bir hitabetten kurtarmayı, şiirle insanın yaşantısındaki 

anlık ve geçici duyguları betimlemeyi amaçlarlar. Sembolistler, alışılmamış, yepyeni birtakım 

taze imge ve düşünceleri anlatmak için de yeni sözcükler türetme yoluna gitmiştir.



Simgeci şiirin başlıca temsilcileri Charles Baudelaire’nin şiir ve görüşlerinden fazlaca 

etkilenen Fransız Stephane Mallarme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud’dur. Sembolik yazarlar 

arasında Jules Laforgue, Henry de Regnier, Rene Ghil, Gustave Kahn, Belçikalı Emile 

Verhaeren, ABD’li Stuart Merrill, Francis Viele Griffin yer alır.



Türk Edebiyatında Sembolizm Bu anlayışın ilk uygulayıcısı Cenap Şahabettin’dir. Ancak bu akımın en başarılı örneklerini 

veren şairimiz Ahmet Haşim’dir. Kimi yönleriyle Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar 

gibi şairler de bu akımın izlerini taşırlar.

“Şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil, ama duyulmak üzere oluşmuş müzik ile söz 

arasında, sözden çok müziğe yakın, ortalama bir dildir”. Ahmet Haşim (Piyâle Önsözü)


Resimde

Gauguin gibi simgeciler sanata karşı gösterilen duygusal tepkinin zihinsel tepkiden daha

önemli olduğunu ve sanatçının gözlem ve tanımlamaya değil kendi sezgilerine ve düş gücüne 

dayanarak çalışması gerektiğini vurguladılar.


Gauguinin üslubu düz,, karıştırılmamış renkler ve siyahla çerçevelenmiş basitleştirilmiş 
formlara yer veriyordu .

Simgeci resimler fiziksel dünyanın tanımlanmasından başka bir gerçekliği ima 
ederler. Melankoli , cinsellik ve tedirginlik yaratma simgeciliğin belirleyici  özellikleridir . 
İmgelerinde gerçeküstülük , Dadacılık ve Dışavurumculuk'un habercisi olan bir yöntemle
rüyaları , karabasanları ve değişikliğe uğratılmış durumları kullanırlar.Doğa , göründüğü 
durumlarda tehditkar ve rahatsız edicidir. Simgeciler doğanın alışılagelmiş görüntüsünü 
değil , karanlık iç anlamını ortaya çıkarmaya çalışmışlardır.


Kendi dünyasının alışkanlıklarıyla tuhaf giysiler içinde nükteli ve skandal yaratıcı 
zevklere  sahip olan züppe ,Simgecilik'in temel figürlerinden biridir. Bir başka önemli 
simgeci figür ise karşıt korkular , arzular uyandıran bir vücut aracılığıyla karasız bir 
cinsellik sergileyen androjendir.


Sembolizmin İlkeleri 
- Sembolizmde dış dünyayı sembollerle anlatmak esastır. 
- Sembolist şairler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etkilerini ve 

izlenimlerini anlatmışlardır. 
- Sembolistler, şiirde müzik unsuruna önem verirler, hatta müziği şiirin amacı haline

getirirler. 
- Şiir, düşüncelere değil, duygulara seslenmelidir; çünkü şiir bir şey anlatmak için 

yazılmaz . 
- Şiirde anlam kapalılığı olmalıdır, buna göre şiirden herkes kendine göre bir yorum 

çıkarmalıdır. 

- Gerçeklerden kaçma, hayale sığınma, çirkinlikleri hayal yardımıyla güzelleştirme, 

bunlara bağlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, sembolizmin en belirgin 

özelliklerindendir .
- Sembolistler daha çok serbest nazım türleriyle şiir yazmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder